DERNEĞİMİZ NEDEN BÖYLE BİR MEKTUP YAZMA İHTİYACI DUYDU?
Uzun yıllardan beri Hac Organizasyonlarında sıkıntılar yaşanageliyor. Değişik yıllarda farklılıklar arz etse de bu sıkıntılar hiç eksik olmadı. Oluşturulan sistem yanlış üretmeye adeta teşvik ediyor.
Gerek Diyanet İşleri Başkanlığı gerekse seyahat acenteleri, mes’eleye hacı adayları zaviyesinden bakabilme samimiyet ve iradesini ortaya koyabilse, yaşanan sıkıntılara çözüm üretmenin zor olmadığı görülecektir.
Ön kayıt sisteminden, belirlenen kategorileri seçme mecburiyetine, %60 ve %40 paylaşımından, belirlenen kesin kayıt sistemine, hatta kur’a çekiliş şekli ve sıralamanın yapılandırılmasına kadar her şey bulanık ve avlanmaya müsait bir şekilde dizayn edilmiştir.
Oluşturulan sistemdeki çıkar hesaplarına öyle bir kirlenmeye yol açmıştır ki burada açıkça dillendirmekten haya ediyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatında ortaya çıkan kirlenmelerin, acentelere yansıması, üzücü, ürkütücü ve tiksindirici boyutlara ulaşmıştır. Bu kirlenmeye dur denmekte gecikilecek olursa, inançlı geniş kitlelerin sükût-u hayale, güven bunalımına yuvarlanmasına yol açılmış olacaktır. Bu vebale ortak olmak istemediğimiz için, bütün yolları denedikten sonra, son çare olarak Başbakanımıza “açık mektup”la müracaat etmek zorunda kaldık.
Umut ve temennimiz, Başbakanımızın bu mektubumuzu okuyarak konuya el atması ve bütün boyutlarıyla incelettirmesidir. Bugüne kadar kendisine ulaştırılmadığına inandığımız vahim gerçekleri tespit ettirip öğrendiğinde, siyasi iradenin konuya çözüm üretmekte zorluk çekmeyeceğine inanıyoruz. Elimizdeki bilgi ve belgeleri , yetkilendirilecek ilgililere aktarmayı bir görev bileceğiz.
Bütün beklentimiz, Hac ve Umre organizasyonlarının adil, şeffaf, ilkeli ve samimi bir ortam içerisinde gerçekleştirilmesine imkân hazırlanmasıdır. Hac ibadetinin ruhu ve özü ancak böyle bir ortamda yaşanabilir.
Dininde ciddi ve samimi olamayanlar, başka hiçbir işte ciddi ve samimi olamazlar.
Saygılarımızla.
İNTURSAB
Yönetim Kurulu Başkanlığı