ESKİ DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI

Muhterem Bülent ARINÇ Bey’in Dikkatine

Çok uzun zamandan beri Hac ve Umre organizasyonlarında yaşanan sıkıntılar 1618 sayılı yasanın güncellenip yenilenmesiyle kısmen azalmış olsa da, kayıt sisteminin hata ve suiistimallere açık olması, uygulamadaki sıkıntıların devam etmesine ve her geçen yıl artmasına yol açmaktadır.

Son iki yıl içerisinde, kayıt sistemindeki çarpıklıklar, Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatında ortaya çıkardığı usulsüzlük ve kirlenmeleri gizlenemez hale getirmiştir.

Yürürlükteki kararnameye dayanarak, Hacıların %60’nın, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın şekillendirdiği fiyatlarla Başkanlığın organizesine katılmak zorunda bırakıldığı malumunuzdur. Kayıt sistemi şartları ve uygulaması da Başkanlığın kontrolünde olması sebebiyle, Hacı adaylarının %60’ı Başkanlıkça kaydedildikten sonra bazı müftülükler acentelerle çıkar ilişkisi kurarak hacıları o acentelere yönlendirme yapabilmekte, sıralamalarla oynanabilmekte, menfaat karşılığı hac vizesi temin edilebilmektedir.

Bazı illerde medya kuruluşlarının gündemine girmiş ve yayınlarında yer almış söz konusu bu durumu yaşamış olan acente sahiplerine müracaat edilmesi halinde inkâr etmeyecekleri görülecektir.

Zikredilen durum Diyanet İşleri Başkanlığı ve Hac Kurulu üyelerine birkaç kez yazılı olarak arz edilmiş olup, bu yazılar ve alınan cevapların suretleri ekte incelemenize sunulmaktadır.

Ayrıca tarafınızdan görevlendirilip konuyu inceleyecek bir yetkili belirlenmesi halinde şahit, bilgi ve belgeleri sunmaya hazır olduğumuzu da ifade etmek istiyorum.

Konunun çözüme kavuşturulması zor olmayıp, uygulama hatalarını ortadan kaldırabilecek adil, şeffaf bir sistem için alternatif çözüm olarak:

Hac ön kayıtları online bir sistemle yapılmalıdır. Adaylar, uçak rezervasyonlarında olduğu gibi sistemden alacakları işlem kod numarasıyla bütün merhaleleri takip edebilmeli, kesin kayıt yaptırmaya hak kazanması halinde bu kod numarasını bildirerek istediği kurumu tercih edip kayıt yaptırabilmelidir. %60 ve %40 taksimi kaldırılmalı Hacı adayları dilediği kuruma kayıt yaptırmasına fırsat verilmelidir. Bu iki nokta birlikte tatbik edilirse sistem şeffaf hale gelir; sıkıntılar büyük ölçüde azalmış olur.

“Hacı adayları cahildir, kandırılma ihtimaline karşı korunmalıdır. Onlar adına daha iyi ve güzeli ancak biz düşünür ve yaparız.” anlayışının terk edilmesi sağlanmalı, hürriyet ve özgürlüklere saygı duyulması temin edilmelidir.

Halen Türkiye’de uygulanmakta olan sisteme benzer bir sistem tecrübesi Ürdün’de yaşanmış, oluşan sıkıntılar ve kirlenme, Meclislerinde kurdukları bir komisyonun incelemesi sonunda yeniden yapılandırılan bir sistemle temizlenmiş, rahatlatılmıştır.

Yaşanmakta olan sıkıntıların, altından kalkılamaz hale gelmesine fırsat vermeden, yaşanmış tecrübeleri dikkate alarak acil tedbirler alınması gerektiğini hatırlatıyor

Gereğini arz ediyorum. 25.08.2009

Ahmet Ziya İBRAHİMOĞLU